Başkan Şentop: Bu savaş kazananı olmayan bir savaş
Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenter Asamblesi (KEİPA) 30. Yıl Dönümü Parlamento Başkanları Zirvesi, Ankara'da toplandı.TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, zirvede yaptığı konuşmada, "Ortak Coğrafya, Ortak Vizyon, Ortak Gelecek" başlığıyla düzenlenen zirvede yaptığı konuşmada, dün Sırbistan'da bir ilköğretim okulunda düzenlenen silahlı saldırı nedeniyle Sırbistan Ulusal Meclis Başkanı Vladimir Orliç'e taziyelerini ileterek, "Yeryüzünün melekleri olan evlatlarımızın böylesine vahşi olayların hedefi olmasından büyük üzüntü duyuyorum. Sırbistan'ın acısını ve yasını paylaşıyorum." dedi.Karadeniz'in en köklü işbirliği mekanizmalarından biri olan KEİ'ye üye devletler parlamento başkanları zirvesini ve KEİPA Genel Kurulunu gerçekleştirdiklerini belirten Şentop, zirvenin konusunu "Ortak Coğrafya, Ortak Vizyon, Ortak Gelecek" olarak seçmelerinin, hem müşterek gündemlerinde olan konuları hem de bölgenin geleceğini konuşmak açısından yararlı olacağını dile getirdi.
Karadeniz'in sadece bir deniz olmadığını, içinde bulunduğu bölgenin milletlerini, dillerini, kültürünü, siyasetini, tarihini ve insanların kaderini derinden etkilediğini ve şekillendirdiğini ifade eden Şentop, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Karadeniz görece küçük bir iç deniz olmasına rağmen gerçekten de biraz deli dolu ve coşkuludur. Balığı bol, suları bereketlidir ama fırtınaları, boranları, rüzgarları haşindir. Trabzon'dan, İstanbul'dan, Odessa'dan, Novorossisk'ten, Varna'dan, Köstence'den, Batum'dan ve nice limanından denize açılan gözü pek balıkçıların hepsi bu zorlukları tecrübe ederek kaderde ortaklaşırlar. Karadeniz'in etrafındaki topraklar da denizin kendisi kadar bereketlidir. Karadeniz'in çevresindeki alanların tahıl üretimindeki verimi ve önemi antik Roma kaynaklarında övülür. Bu önem, malumunuz olduğu üzere bugün de devam ediyor ve Karadeniz tahılı Afrika'da kıtlık çeken mazlumlara bile umut oluyor. Karadeniz'de toprağın bereketinden bahsederken çaydan bahsetmemek haksızlık olacaktır."Mustafa Şentop, Rize'de, Guria'da, Soçi'de, Lankaran'da üretilen çayın Uzak Doğulu emsallerinden çok daha üstün olduğunu belirterek, içinde bulundukları bölge ve kuşağın, nimetlerini cömertçe kendilerine sunduğunu ve ekonomik potansiyeli hayata geçirmeleri için fırsatları ayaklarına getirdiğini söyledi."Ortak coğrafyamızın, kaderlerimizi de ortaklaştıran bir şekil alması, kültürlerimizin, tarihlerimizin adeta bir imbikten süzülerek birleşmesi aynı zamanda ortak bir vizyonun ortaya konulmasını şart koşuyor." diyen Şentop, uluslararası ilişkilerden ekonomiye, kültürden sağlığa, eğitimden sanayiye, ulaşımdan telekomünikasyona birçok alanda geliştirilebilecek işbirlikleri, atılabilecek ortak adımlar olduğunu kaydetti. Şentop, ortak vizyon ve geleceğin inşasına dair parlak fikirlerin ancak ve ancak barışın ve huzurun hakim olduğu yerlerde ve zamanlarda yapılabildiğine dikkati çekti.Karadeniz'in en büyük sorununun savaşlar olduğunu vurgulayan Şentop, Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın üzerinden 1 yıldan fazla süre geçtiğini ve ardında yüz binlerce ölü, yaralı, harap olmuş şehirler, evlerinden, yurtlarından olmuş milyonlarca insan ve tam manasıyla felç olmuş bir Karadeniz bıraktığını anlattı.
Kazananı olmayan bir savaş olduğunu dile getiren Şentop, şöyle devam etti:
"Bu savaş sadece Ukrayna ve Rusya halkları için değil, başta bölgemiz olmak üzere tüm dünya için onarılması güç kayıplara, hasarlara sebep oluyor. Bizim temennimiz, Karadeniz'in gördüğü en kötü savaşlardan birisi olan bu savaşın daha fazla can kaybına, yıkıma ve zarara yol açmadan bir an önce kalıcı, adil bir barışla sona ermesidir.Biz Türkiye olarak, Ukrayna'nın uluslararası kabul görmüş sınırları içinde bağımsızlığını, egemenliğini ve toprak bütünlüğünü güçlü şekilde destekliyoruz. Aynı şekilde diğer üyelerimiz Gürcistan, Moldova ve Azerbaycan'ın da toprak bütünlüğünü önemsiyor ve taleplerinin karşılanmasını bekliyoruz. Karadeniz'de barışın ancak bu şekilde gelebileceğine yürekten inanıyoruz."
Sırbistan'da yapılan 60. Genel Kurulda "Savaşlar sahada ve silahla yapılır ama masada ve kalemle sonlandırılır. Artık masaya dönmenin, kalemi ele almanın vakti gelmiştir." dediğini hatırlatan Şentop, bu sözlerinin hala geçerliliğini koruduğunu belirtti.TBMM Başkanı Şentop, Ukrayna ve Rusya arasında diyalog kurabilen Türkiye'nin her türlü ateşkes ve barış görüşmelerine ev sahipliği yapmaya, tarafları aynı masada toplamaya hazır olduğunu vurgulayarak, "Gerek Karadeniz tahıl anlaşmasında oynadığımız rol gerekse esir değişimi anlaşmalarındaki rolümüz ve insani koridorlardaki rolümüz, bu konuda yeterince tecrübe ve bilgiye sahip olduğumuzun kanıtıdır. Bu toplantı vesilesiyle buradan bir kez daha taraflara ateşkes çağrısı yapıyor, kalıcı bir barışa davet ediyorum." diye konuştuBazı Batılı ülkelerin ve küresel çıkar şebekelerinin, savaşın tüm ağırlığıyla devam etmesini arzuladığına işaret eden Şentop, "Çünkü itiraf etmeseler de bu savaştan maddi ve manevi kazanç elde edenler var. Zenginliklerine zenginlik katanlar, siyaseten güçlenenler var." dedi.Şentop, Batı ülkeleri de dahil olmak üzere gittiği her yerde, katıldığı her toplantıda bu gerçeğe dikkati çektiğini ve ikiyüzlü tavrın bırakılması gerektiğini söylediğini ifade ederek, birçok Batılı siyasetçiden olumlu tepkiler aldığına değindi.
Mustafa Şentop, Karadeniz ülkeleri olarak savaşın gizli destekçilerine de dikkati etmeleri, savaştan rant devşirenlerin kışkırtmalarına kapılmamaları gerektiğini dile getirerek, "Türkiye tam olarak böyle yapıyor. Tavrını her zaman olduğu gibi haktan, haklıdan ve adaletten yana açık bir şekilde ortaya koyuyor." ifadelerini kullandı.Ortak geleceğin çetrefilli ve inşası zor ancak imkansız olmadığını belirten Şentop, AB bugünkü halini almadan önce Avrupa'nın geçtiği zorlukların da bilindiğini aktardı.Şentop, Karadeniz'de de ortak bir gelecek inşa etmenin imkansız olmadığını ve paylaşılan bunca değer varken bunun çok daha kolay olduğunu söyleyerek, "Hazar'dan Adriyatik'e, Toroslar'dan Volga'ya kadar sevinçlerimiz, hüzünlerimiz, tepkilerimiz, duygularımız ortak olabiliyorken tek yapmamız gereken sükuneti korumak ve barışı sağlamaktır." değerlendirmesini yaptı.Dünyanın güvenliği ve huzurunun, bizzat dünyadaki barışa tehdit oluşturan hareketlerden kaçınmayan ülkelerin eline bırakılamayacağının altını çizen Şentop, devletlerin adil ve çoğulcu bir şekilde söz sahibi olduğu bir sistemin kurulmasının elzem olduğunu kaydetti.Bu noktada KEİ ve KEİPA'nın büyük bir misyon yüklenmesi gerektiğine inandığını ifade eden Şentop, KEİPA'nın daha etkin ve bölgesinde ortak bir vizyon oluşturarak huzurlu ve müreffeh bir ortak geleceği inşa edecek adımlar atmasına destek olmaları gerektiğini belirtti.
Toplantının sonunda üye ülkelerin Meclis Başkanları ile delegasyon temsilcilerine KEİPA Onur Madalyası takdim edildi, aile fotoğrafı çektirildi.KEİPA Genel Sekreteri Asaf Hajiyev ise zirvede yaptığı açılış konuşmasında, bugün Karadeniz bölgesinin dünya politikası için önemine işaret ederek Asya ve Avrupa arasında köprü ve kesişim noktası olduğunu söyledi.TBMM Başkanı Mustafa Şentop'a Genel Kurul ve Zirve için teşekkür eden Hajiyev, bu etkinliğin Kovid-19 salgınından sonraki ikinci fiziki toplantı olduğunu belirtti.Hajiyev, 9 yıl önce İstanbul'da 9 Karadeniz ülkesinin meclis başkanının deklarasyon imzaladığını anımsatarak "Bu, KEİPA'nın doğum günü olmuş oldu. O günden bu yana çok uzun yol aldık ve şu anda KEİPA, çok iyi bilinen bir parlamenter meclis." dedi.KEİPA'nın birçok parlamenter mecliste de "gözlemci" statüsü aldığını aktaran Hajiyev, bunların AGİTPA, Asya Parlamenter Asamblesi, NATO Parlamenter Asamblesi ve Avrupa Konseyi Parlamenter Asamblesi olduğunu dile getirdi.
Hajiyev, uluslararası ilişkileri geliştirdiklerine işaret ederek "Bugün Karadeniz bölgesi, dünya politikası için önemli bir bölge. Çünkü Asya ve Avrupa arasında bir köprü ve bir kesişim noktası, özellikle temel ulaşım yolları açısından. Mesela doğudan batıya giden İpek Yolu gibi ve kuzeyden güneye giden yol gibi." değerlendirmesinde bulundu.Bölgenin enerji açısından da çok zengin olduğunu vurgulayan Hajiyev, Hazar Denizi'nde dünya ve Avrupa pazarlarına açılan doğal gaz, petrol ve enerji kaynaklarının olduğunu söyledi.Hajiyev, 30 yıl boyunca özellikle enerji alanında çok büyük projeler uygulandığını belirterek bunların Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) Petrol Boru Hattı, TürkAkım doğal gaz boru hattı, Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı ve Trans-Adriyatik Doğalgaz Boru Hattı (TAP) olduğunu vurguladı.KEİPA Genel Sekreteri, bölgenin dünya için oldukça ilgi çekici hale gelmeye başladığının altını çizdi.Hajiyev, birçok çatışmayla da karşı karşıya kalındığına dikkati çekerek bölgenin sadece enerji kaynakları ya da coğrafi konum açısından önemli olmadığını; temel değerinin, burada yaşayan insanların olduğunu vurguladı.Kültürler arası bir bölgede yaşadıklarını belirten Hajiyev, farklı milletlerin, farklı gelenek, kültür ve dinleriyle bir arada olduğunu söyledi.Hajiyev, yükümlülüklerinin bu bölgeye barış, güvenlik ve refah getirmek olduğuna işaret ederek "Bu bizim borcumuz, genç nüfusumuza borcumuz. Umuyoruz ki, bu çatışma, BM ve diğer saygıdeğer uluslararası kuruluşların kararlarıyla çok kısa sürede çözülecektir." değerlendirmesinde bulundu.Organizasyonlarının sloganının "barış", "uzlaşı" ve "işbirliği" olduğunu belirten Hajiyev, problemlerin birlikte çözülebileceğini kaydetti.
Açılış konuşmasının ardından Sırbistan, Kuzey Makedonya ve Azerbaycan'ı temsil eden yetkililer, söz aldı.Sırbistan Cumhuriyeti Ulusal Meclis Başkanı Vladimir Orlic, dün Belgrad'da bir ilköğretim okuluna düzenlenen silahlı saldırı nedeniyle büyük acı içinde olduklarını belirterek, TBMM Başkanı Mustafa Şentop ve diğer konuşmacılara başsağlığı dilekleri için teşekkür etti.KEİPA üyeleri olarak Karadeniz Bölgesi'ni refah ve barış bölgesi olarak temsil etme görevlerinin bulunduğunu dile getiren Orlic, zorlu bir dönemden geçildiğini, bu nedenle hem küresel hem de bölgesel seviyede alınması gereken önemli kararlar olduğunu kaydetti.Orlic, Karadeniz bölgesinin çok karmaşık ve jeopolitik bir konumda olduğunu belirterek, "Bu yüzden bu bölgedeki herkes için istikrar ve barış olması çok önemli. KEİPA hiç olmadığı kadar önemli çünkü bu karmaşık zamanlarda bile bir araya gelip buluşabiliyoruz, işbirliğini güçlendirebiliyoruz. Kuruluşumuzun amacı da bu zaten." dedi.KEİPA ruhunu güçlendirmek istediklerini söyleyen Orlic, "KEİPA, Karadeniz'de her zaman barış, işbirliği refahı desteklemiştir ve bunu desteklemeye devam edecek." ifadesini kullandı.Kuzey Makedonya Meclisi Başkanı Talat Caferi, 1993'te başladığından bu yana KEİPA'nın parlamenter diplomasi için Karadeniz'de bir forum görevi gördüğünü belirterek, işbirliği, diyalog ve üye ülkeler arasındaki anlayışın bu çalışmaların parçası olduğunu söyledi.Caferi, yıllar içerisinde KEİPA'nın fikir, iyi uygulama ve deneyim paylaşımı için bir platform ve ortak girişimlerin ve projelerin geliştirilmesi için de kolaylaştırıcı görevi gördüğünü kaydederek, bunların da bölgenin ekonomisine, sosyal ve kültürel gelişimine katkıda bulunduğunu dile getirdi.KEİPA'daki çeşitliliğin ilişkileri ve tartışmaları zenginleştiren bir değer olduğunu aktaran Caferi, bölgedeki zorluk ve fırsatları da bu diyalog sayesinde karşılıklı olarak ele alabildiklerini ifade etti.Caferi, Rusya'nın Ukrayna'ya açtığı savaşın, Karadeniz bölgesinde temel bir güvenlik konusu olduğuna işaret ederek, "(Rusya) Uluslararası hukuku da ihlal etmektedir. KEİPA, bu noktada Rusya'yı kınama konusunda ses çıkarmış, Rusya'ya hemen Ukrayna'daki askeri operasyonlarını durdurma çağrısı yapmıştır. Güçlerini çekme ve Ukrayna'nın egemenlik ve toprak bütünlüğüne saygıda bulunma çağrısı yapmıştır. Bu noktada genel kurul, Rusya'nın bu tutumuna karşı çok güçlü bir tutum sergilemiş ve de çabalarıyla Ukrayna'daki hükümeti, bölgede barış ve istikrarın tekrar sağlanması için desteklemiştir." ifadelerini kullandı.
Kuzey Makedonya'nın KEİPA üyeliğinin Karadeniz bölgesindeki gelişime, kalkınmaya ve büyümeye de katkı sağladığını aktaran Caferi, kuruluşun girişimlerinde yer almaya devam edeceklerini ve hedeflerine ulaşmada çalışmalarını destekleyeceklerini anlattı.Caferi, ticaret, enerji, turizm ve kültür gibi kilit alanlarda işbirliğinin güçlendirilmesi gerektiğini kaydederek, "Dijitalleşme ve inovasyon gibi yeni işbirliği alanları da keşfetmeliyiz. İşbirliğimizi güçlendiren demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü değerlerini teşvik etmeliyiz. Bu değerler sadece bizim için değil, bölgenin istikrarı ve güvenliği için de önem arz etmektedir." dedi.Azerbaycan Milli Meclisi Başkan Vekili Ali Hüseyinli ise yaptığı konuşmada, "30 yıl önce geniş Karadeniz bölgesinin gereksinimleri gereği kurulan KEİPA barış, istikrar ve işbirliği ideallerinin gerçekleştirilmesine yönelen ciddi bir girişim olmuştur." ifadesini kullandı.Karadeniz'in dünya politikasında ve ekonomisinde artan rolünün, Karadeniz ailesinin önemini gündeme getirdiğini vurgulayan Hüseyinli, Azerbaycan'ın bu ilişkilere büyük önem verdiğini kaydetti.
Hüseyinli, "Azerbaycan, enerji projeleri ile bölgemizin ve Avrupa'nın yeni ekonomik haritasını çizmiştir. Azerbaycan, 30 yıldan fazla süre Ermenistan işgalinin acısını çekmiştir. Nihayet 2020'de Vatan Savaşı'nda Karabağ işgalden kurtuldu, tarihi adalet sağlandı." dedi.Azerbaycan'ın şu anda Karabağ'da imar ve ihya çalışmaları yaptığını ve Ermenistan'a barış önerdiğini belirten Hüseyinli, "Uluslararası hukuk gereği tüm Karabağ ve Laçın Koridoru, Azerbaycan toprağıdır. Azerbaycan'ın Laçın Koridoru'nda kurduğu sınır kontrol noktası da Azerbaycan toprakları dahilindedir. Burada kaynak gösterilen 1991 yılındaki Alma Ata Anlaşması ile taraflar Sovyet Birliği dönemindeki sınırları kabul etmiştir. Azerbaycan sınırlarını, burada yer alan tüm devletler, aynı zamanda Ermenistan da tanımıştır." diye konuştu.Hüseyinli, Laçın Koridoru'nda kurulan sınır kontrol noktasında hiçbir engelleme olmadığını ve sivil Ermenistan vatandaşlarının Azerbaycan'a bu sivil geçişten geçebileceğini belirterek, "Fakat artık teröristler giremez. Ermenistan tarafının da kendi yükümlülüklerini yerine yetirmesi lazım, ilk önce Karabağ'da kalan silahlı güçleri tam çıkarmalıdır. İkincisi, Azerbaycan'ın batı illeri ile Nahçıvan arasında yolun açılmasıdır. Yani Zengezur Koridoru'nun açılmasıdır. Zengezur Koriduru'nun açılması bölgemizde ekonomik kalkınmaya yardımcı olacaktır ve bölge halkları arasında barışa katkı sunacaktır." görüşünü paylaştı.
Kaynak:(www.tbmm.gov.tr)