Türkiye Çalışma Grubu toplantısında Türkiye’de yaşanan depremler ana gündem maddesi oldu. Toplantının Açılış konuşmalarında TÇG Başkanı Antje Groother, Türkiye’de yaşanan depremler için depremi büyük felaket nitelendirmesi yaparak Türkiye’nin çok zor zamanlardan geçtiğini belirtmiştir. Avrupa Birliği’nin Sivil Koruma Mekanizması aracılığıyla Türkiye’ye en hızlı şekilde yardım getirenlerin başında olduğunu belirten Groother, Türkiye ve AB ilişkilerinin yeni bir boyut kazanması için halkların ve kurumların bir araya gelmesinin öneminin altını çizdi.

Avrupa Birliği Nezdinde T.C. Daimi Temsilcisi Büyükelçi Faruk Kaymakcı ise Avrupalı meslektaşlarına deprem sonrasında Türkiye’ye verdikleri destek için teşekkür etti. Türkiye’nin bir aday ülke olduğunu ve müzakerelerin 2019 sonrası duraklama dönemine girdiğini ancak AB’nin aday ülkelere daha adil davranması gerektiğini dile getirdi.İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ise yerel ve bölgesel yönetimlerin bütün paydaşlarla iş birliği içinde dirençli kentler oluşturmaları gerektiğini belirtmiştir. Soyer, İzmir’de 2020 yılında yaşanan depremden bahsetmiştir. Özellikle kredi ve hibelere erişmekte sorun yaşandığını belirten Soyer, belediyelere yönelik finansman araçlarının geliştirilmesi önerisini sundu.Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Rüstem Keleş, afet yönetiminin geçmiş dönemlere göre geliştiğini ve ciddi dönüşümler geçirdiğini belirtti. Keleş, afet yönetim planlarının, depremin büyüklüğünü de göz önünde bulundurarak dinamik hale getirilmesi ve sosyal koşullara göre düzenlenmesi gerektiğini söyledi ve dayanışmanın önemine vurgu yaptı.Melikgazi Belediye Başkanı Mustafa Palancıoğlu ise; yerel ve bölgesel yönetimlerin dirençli ve dayanıklı şehirler inşa etmekte önemli bir rol oynadığından söz etti. Hala deprem bölgesinde farklı şehirlerden belediyelerin hizmetlerini ve yardımlarını sürdürdüğünü ve Melikgazi Belediyesinin personellerinin bölgede sağlık hizmetlerine destek vermekte olduğunu ifade etti.Genişleme Günü Toplantısında ise AB Genişleme Politikasının Yeniden Ele Alınması, 2023 Avrupa Beceri Yılına İlişkin Güncel Tartışmalar ve Yerelde Kapasite Gelişimi gündeme geldi.

"AB Genişleme Politikasının Yeniden Ele Alınması" oturumunda söz alan Güneydoğu Avrupa Yerel Yönetimler Birlikleri Ağı (NALAS) Başkanı ve Fatih Belediye Başkanı Mehmet Ergün Turan, Avrupa Birliği Genişleme Politikaları, AB’nin yumuşak gücünün kaynağı olduğunu belirtti. AB’nin günümüzün en büyük barış projesi olduğunu, bölgesel ve küresel politikaların kaynağı olduğunu ifade etti. Ukrayna, Moldova ve Gürcistan ile genişleme politikaları tekrar ön plana çıktığını, Rusya ile Ukrayna savaşından sonra göç ve ekonomi gibi sorunların yeniden gündeme geldiğini aktardı. Turan, “Halk tarafından seçilen ve halkın içinden biri olarak Türkiye ve AB arasında güven zedelenmesi olduğunu” dile getirdi ve Türkiye’nin bu süreçte çifte standarda maruz kaldığını vurgulayarak AB’nin politikalarının samimi ve tutarlı olmasının beklendiğini söyledi. Son olarak Türkiye’nin yüzünün hep Batı’ya dönük olduğunu, Genişleme Politikasının devam ettiği sürece AB değerlerinin de yükselmeye devam edeceğini vurguladı.TÇG Başkanı Antje Groother, AB Müktesebatının yüzde 70’nin yerel ve bölgesel yönetimleri içerdiğini, Türkiye Çalışma Grubu’nda deprem hususunun konuşulduğunu, yerel yönetimlerin ülkelerin AB’ye katılma süreçlerinde etkin bir faktör olacağını söyledi. Avrupa Birliği konusunda adayların çok istekli olduğunu, Erasmus+ gibi programların büyük bir hızla devam ettiğini, yerel ve bölgesel düzeyde gençlerin desteklenmesinin önemli olduğunu vurguladı.Toplantıda ayrıca Avrupa Birliği Bölgeler Komitesini temsilen Başkan Vasco Alves Cordeiro, Raportör Anna Magyar ile İsveç Dışişleri Bakanı Tobias Billström de görüşlerini bildirdi.

Kaynak:(www.tbb.gov.tr)